İlişkili kişiler arasında yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedeli ifade eden transfer fiyatlandırması, ilişkili kişiler arasındaki mal ve hizmet alım satımlarının, iktisadi ve ticari koşullar dikkate alınarak nasıl belirlenmesi gerektiği yönünde temel prensipleri ortaya koyan bir kavramdır. Örtülü kazanç dağıtımı ise kurum kazancının vergilendirilmeden kurum dışına aktarılmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla, transfer fiyatlandırması ve örtülü kazanç dağıtımı kavramları bir arada değerlendirildiğinde, "transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı", ilişkili kişilerin aralarında yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerindeki fiyat veya bedeli, emsallerinden farklı tespit etmek suretiyle vergi matrahını aşındırmaları ve kurum kazancının vergilendirilmeden ilişkili kişilere aktarılması sonucunu doğurmaktadır.
Şirket hisselerinin tümüyle veya kısmen satılmasından önce, satın alacak olan kişi veya kurum, şirketin tüm mali-hukuki yapısını uzman profesyonellere detaylı şekilde inceletir. Bu uzmanların hazırladığı rapora göre değerleme ve fiyatlama yapılır. Bu incelemeye due-diligence denir.
Uluslararası Muhasebe Standartları/Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UMS/UFRS’ler), Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından geliştirilerek yayımlanan muhasebe standartları setidir. Bu Standartların dünya genelinde tutarlı bir şekilde uygulanmasıyla halka açık işletmelerin finansal durumlarının yatırımcılar ve diğer finansal tablo kullanıcıları tarafından uluslararası düzeyde karşılaştırılabilmesine olanak sağlanması amaçlanmaktadır. 2001 yılına kadar UMS adıyla yayımlanan bu Standartlar, bu tarihten sonra UFRS adıyla yayımlanmaya başlamıştır. 2017 yılı itibarıyla UMS/UFRS’ler dünya genelinde toplam 150 ülke tarafından kabul görmüştür.
• Aktif büyüklüğü 35 Milyon
• Net satış hasılatı 70 Milyon
• Ortalama çalışan sayısı 175 ve üstü
Bu kriterlerden iki yıl art arda iki tanesini sağlayan işletmeler bağımsız denetime tabidir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre bağımsız denetime tabi olduğu hâlde, denetlenmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir. Bu sebeple finansal tabloların münferit veya konsolide olarak düzenlenmemiş sayılması, bu tabloların genel kurul tarafından incelenmesi, tartışılması ve ibrası söz konusu olamaz. Neticede şirket kar dağıtamaz, sermayesini artıramaz azaltamaz. En önemli sonuçlarından birisi de denetçi seçilememesinden doğacak zararlara yönetim kurulu sorumlu olur. Tescile tabi işlemlerin bildirilmemesi TTK Md. 33. maddesi gereğince ayrıca cezai işlem yapılmasını gerektirmektedir.
İç Denetim yöneticisi, işlevsel olarak Denetim Komitesi ve Yönetim Kuruluna; idari olarak ise işletmenin icra başkanına bağlı ve sorumlu olmalıdır. İç Denetim faaliyetinin işlevsel ve idari olarak farklı hiyerarşik ilişkiler çerçevesinde yapılanması uluslararası İç Denetim standartlarının bir gereğidir. İşlevsel hiyerarşi, İç Denetimin bağımsızlığı ve yetkisinin nihai kaynağıdır. İç Denetim yönetmeliği İç Denetim planının ve bütçesinin onaylanması, İç Denetim yöneticisinin atanması, performansının değerlendirilmesi, görevden alınması, ücret ve özlük haklarının onaylanması gibi konular işlevsel hiyerarşi ilişkilerini oluşturur. İdari hiyerarşi ise İç Denetim biriminin günlük iş ve işlemlerini kolaylaştıran ilişkileri tanımlar.
Güvenilir bilgi sağlama ihtiyacı karşılanır, İç Denetim etkinliği bir anlamda iç kontrol sisteminin etkinliği ile direk olarak ilişkilidir. İşletmede etkin bir iç kontrol ortamı mevcutsa iç Denetimde de etkinlik yüksek olacaktır. Sonuç olarak da bu durum işletme hakkında bilgi edinmek isteyen tarafların güvenilir bilgiye ulaşmalarını kolaylaştıracaktır. İşletme varlıklarının ve kayıtlarının korunması ihtiyacı karşılanır, Etkin bir iç Denetim sisteminin varlığı halinde işletmenin varlıkları ve kayıtları yüksek seviyede korunur. Verimliliğin artırılması ihtiyacı karşılanır, İç Denetimin kapsamına faaliyetlerin etkinliği de dâhildir. Bu kapsamda iç Denetimin etkin çalışması halinde verimsiz faaliyetler elimine edilebilecektir. Üst yönetim tarafından belirlenen politikalara uyum sağlanır.